Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, taşkömürü havzasının devlet eliyle yönetilmesi için mücadele edilmesi gerektiğini savunarak, “Özelleştirme ölümdür, ocakların kapanmasıdır” dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Genel Başkan Ahmet Demirci, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) özelleştirilmesi tartışmalarıyla ilgili, “Zonguldak’ta böyle bir tartışmanın yapılması ayıptır, günahtır. Zonguldak’ta bir tek özelleştirme taraftarı bile olmamalıdır. Herkes işçi açıklarının giderilmesi, yatırımların yapılması ve Türkiye sanayisinin sigortası olan en büyük taşkömürü havzasının devlet eliyle yönetilmesi için mücadele etmeli ve buna katkı vermelidir. Zonguldak, bu birlikteliği koruduğu için bugüne kadar ayakta kalabilmiştir. Madenler bizim ortak değerimizdir. Zonguldak’ı bölmek, Zonguldak’ta tartışma ortamı oluşturmak doğru değildir” dedi.
Demirci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın 3 Haziran 2016 tarihinde TBMM’de yaptığı açıklamadan hareketle Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası (ZTSO) Başkanı Sayın Metin Demir’in, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun bazı müesseselerinin özelleştirilmesi ve özel şirketlerin önünün açılması yönündeki açıklamaları tamamen kendi düşüncesi olduğunu söyledi. Demirci, “Bakan Albayrak’ın açıklamalarında özelleştirme ifadesi yoktur. Bugüne kadar hiçbir yetkili ne kamuoyu önünde ne de özel görüşmelerimizde Genel Maden İşçileri Sendikası’na böyle bir açıklamada bulunmamıştır. Sendikamızın bu konudaki tavrı çok açık ve nettir. Biz TTK’nın özelleştirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Biz taşeronlaşma girişimlerinin bedelini iş cinayetlerinde ödedik. Böyle devasa bir Kurumun özelleştirilmesi, müesseselerinin parçalanması, havza madenciliğinin terk edilmesi demektir. Bunun sonucu katliam olur. Soma Faciasının yaşandığı ocak ile bizim ocaklarımızın büyüklüğü karşılaştırıldığında bu daha iyi anlaşılacaktır. Zonguldak’ta ya da Soma’da veya başka alanlardaki özel işletmeler, TTK’yı işletemeyeceklerini bilirler. Biz böyle bir uygulamanın asıl amacının Türkiye Taşkömürü Kurumu’nu yok etmek, kapatmak olduğunu biliyoruz” dedi.
“BÖYLE BİR ADIM ATILACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ”
Türkiye Taşkömürü Kurumu’ya (TTK) işçi alınacağını, üretimin artacağını ve kurumun ülke ekonomisine katkı sağlayacağını ifade eden Demirci, şöyle devam etti:
“Bakanlığın, Hükümetin ve ülkemizi yönetenlerin böyle bir adım atacağını düşünmüyoruz. Zonguldak halkı; “Madem TTK’ya işçi alınmıyor, o zaman özelleştirilsin, köleliğe, açlığa, ölüme razı olalım, ocaklar kapansın” demeyecektir. Dün nasıl TTK’ya işçi alındıysa yarın da alınacak, yatırım yapılacak ve üretim artışıyla ülke ekonomisine katkı verilecektir. 1990 yılında ocakların kapatılması girişimlerine karşı Ankara yollarına çıkan, 1994 yılında 5 Nisan Kararlarına karşı milletvekillerinden tüm siyasi partilere, Ticaret Sanayi Odası’ndan köydeki muhtarına kadar tüm seçilmişleriyle direnen Zonguldak halkı; demir-çelik fabrikalarına ve maden ocaklarına sahip çıkmıştır. Zonguldaklı işine, aşına sahip çıkarken ülkesinin ve milletinin geleceğine de sahip çıktığını görmüştür. TTK ve Zonguldak, bugün de zor bir durumda ama bunun sorumlusu maden işçileri veya Zonguldak halkı değildir. Zonguldak’ta siyaset yapan veya ticaret yaparak ekmeğini ve geldiği mevkileri Zonguldak sayesinde elde edenlerin ve görevi Zonguldak’a hizmet etmek olanların söylemlerine daha fazla dikkat etmeleri ve şahsi çıkarları için değil öncelikle Zonguldak’ın ve Zonguldak halkının çıkarlarını gözetmek için çalışmaları gerekir. Daha da önemlisi; bu açıklamaları yapanların Zonguldak’ta özel sektörde çalışanların durumunu görmezden bilmezden gelerek gündemi çarpıtmalarıdır. Özelleştirmeyi savunanlar, öncelikle kendi şirketlerinde çalışanların haklarını eksiksiz ödemelidirler.”
Haber: İHA
Haber Okunma Sayısı :
2836