Geçtiğimiz günlerde Çaycuma Belediyesi olağanüstü meclis toplantısına katıldım. Olağanüstü olunca önemli bir konu olduğunu düşünerek meclis salonuna girdim. Ben içeri girer girmez öcü görmüşe dönen Belediye başkanı “sen çık, sen buraya giremezsin” dedi. ”Eyvah” dedim. Belediye yerine Başkanın şirketine geldim zannettim. Etrafıma bakındım Çaycuma belediyesi meclis üyeleri ve daire amirleri, “oh be belediyeye gelmişim” dedim.

Çaycuma’nın demokrat Belediye Başkanı, şeffaf Belediye Başkanı sözünü tekrarladı. “Sen belediyenin aleyhinde yazıyorsun, bizi övmüyorsun” nidasıyla “seni dışarı davet ediyorum” dedi. Zorluk çıkarmadım. Çünkü güçte kullanabilirdi, dövdürebilirdi de. Ben kendisine ‘burada önemli konular görüşülür, senin için değil, meclis üyeleri için geldim” dedim. Meclis üyelerinden özür dileyerek dışarı çıktım. Ben dışarı çıkınca Başkan arkamdan sallamaya başlamış. “Ben buna iyilik yaptım, oğlunu balayı hediyesi olarak beş gün Bodrum’da evimde misafir ettim” gibi çocukça şeyler söylemiş. Benim için önemli değil, insan yaptığından utanır. Bende söylüyorum, o kadar onun için haber yaptık, 2 saatten fazla canlı yayında beraber kaldık. Hiç bir maddi talebim olmadı. Beni Bodruma 5 gün 5 yıldızlı otele mi gönderdin?. Benim çocuğum 5 gün sayende konaklamış. İnsan 5 gün değirmen damında bile kalır.  Bizim köydeki evimiz boş, sende git 10 gün kal. Bahçeli evimizde kafanı dinlersin.

Sosyal demokratlar” özgür basın susturulamaz” diyenler bırakın susturmayı adamın eleştiriye bile tahammülü yok. Ben kimsenin şahsının eleştirmiyorum. Başkanın özel yaşantısına bakmıyorum. Vatandaşın merak ettiği soruları soruyorum. ÇAY-BEL ile hiçbir bağlantının olmadığını söylüyorsun. ÇAY-BEL Belediyenin arka bahçesi değil. ÇAY-BEL’in Başkanı mısın, müdürümüzün, avukatı mısın?. Daha sermayesini artırdığın şirketin müdürünü tanımayan meclis üyeleri var. İnsanları küçük görmeye kimsenin hakkı yok. Sosyal medyada insanları birbirlerine kırdırmayı bırak. Zaman hızla ilerliyor. Sen dön de Genel Başkanının yaptığı açılışlara bak, birde çay ocağı, kafelerin açılışlarına bak. Özlediğin Kutlu Doğum haftası kalabalıkları senede bir gün geliyor. Oraya da çoğu insan köylerden geliyor. Sevgi göstermezsen saygı bulamazsın. Ben kimseye saygısızlık yapmadım. Çalıştığım gazetede adam gibi işimi yapmaya çalışıyorum. Belediye meclis toplantısına alınmadım diye beni telefonla arayan, mesaj gönderen herkese teşekkür ediyorum. Kimsenin de hakarete varan yorumlar yapmamalarını rica ediyorum. Son bir soru; benimle canlı yayına giderken ben gazeteci idim de, şimdi ne oldum?