Saadet Partisi Çaycuma İlçe Başkanı Burak Erol, Ankara’da alçakça planlanan bombalı saldırı ile ilgili açıklamada bulundu.

İlçe Başkanı Erol; “Ankara’da masum sivilleri hedef alan menfur saldırıyı bütün nefretimle lanetliyor, saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Alçakça planlanmış kanlı bir planın hedefi olduğumuz açıktır. Ama Aziz milletimiz sahip olduğu tecrübe ve sağduyu ile bu kanlı oyunu bozacak, teröre teslim olmayacaktır.

TERÖRLE mücadele çok boyutludur. Bugüne kadar genellikle güvenlik güçlerimiz aracılığıyla bir mücadele yürütüldü.  Bu konuda asker ve polisimiz büyük bir fedakârlıkla görevini yaptı. Onlara minnet borçluyuz.

Devletin yapacağı ilave görevler de var. Devlet önce herkesi himaye eden vasfını öne çıkarmalı, adaletini hissettirmelidir. Aslolan sulhtur, barıştır. Bunun yolu kaliteli eğitim, ıslah edici çalışmalar ve bilgeliktir.

Karşımızda başka ülke düşmanı yok; aynı ülke vatandaşları arasında aldatılmış, kandırılmış bazı insanlar var. Bunların ıslahı gerekiyor. Osmanlı dönemi eserlerinde maslahat (ıslah edici fayda) kelimesi o kadar çok kullanılmış ki! Bilgeler, eğitim ve psikoloji uzmanları bir araya gelerek düşmanlarımızın aldatıcı vaatlerine inandırılmış bu insanların ıslahı için çözümler aramalıdır.

Doğu ve Güneydoğu’da bir alan çalışması yapılarak eğitime daha da önem verilmeli; buralar sürgün yeri olarak görülmemelidir. Bölgenin yapısını bilen kaliteli eğitimciler gönderilmelidir. Bölge halkı çocuğunu okula, evladını askere gönderiyor. Onların eğitimlerini yaptırmaksa devletin işi! Bunu yapamıyorsak suçu başka yerde aramayalım. Eğitim büyük bir güçtür, dayatma yöntemiyle değil, bölge halkının kültürel yapısı dikkate alınarak yapılmalıdır.

Geçmişteki “akil insanlar” uygulaması yerine, onların dilinden anlayacak gönül ehli bilge kişilerden faydalanılmalıdır. Bölgeyi işsizlikten kurtarmak; dengeli, süratli, adil bir kalkınmayı sağlamak da acil işler arasında.

DEVLET babalığını gösterip her türlü ıslah edici, eğitici, uyarıcı görevini yaptığı halde; hâlâ Türkiye’nin huzur ve barışını bozanlar olursa, onlara karşı da gerekli hukuki ve kanuni işlem geciktirilmeden yapılmalıdır. 

Suriye’de yaşanan olayların asıl hedefi Türkiye’dir. Bu hassas süreçte soğukkanlı ve akıllı bir yol izlenmelidir. Senelerden beri dost görünüp de en sıkıntılı zamanımızda bizi sırtımızdan hançerleyenlere karşı uyanık olmalıyız.

ABD Başkanı Obama, “PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” diyor. ABD Türkiye’ye kriz ihraç etmekle meşgul! Teröristleri örgütleyip Ortadoğu’ya gönderiyor. ABD’nin bölgede ne işi var? İncirlik’ten PYD ve YPG’ye silah sevkiyatı yaptıkları, görüntüleriyle basına yansıdı. Rusya, AB, İsrail bu olayda ABD’yle birlikte hareket ediyor. Türkiye’yi parçalama planlarını uygulamak için IŞİD’i bahane ediyor; bölgede cirit atıyorlar.

Terör örgütlerini kullanarak emellerine ulaşmaya çalışan dost (!) bildiğimiz ülkelere karşı tavrımızı net olarak ortaya koymalıyız. Bu ülkeler sözden değil, yaptırımdan anlar. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra, ABD Türkiye’ye ambargo uygulamış; buna karşılık CHP - MSP Hükümeti de, ABD’nin Türkiye’deki üslerini kapatmıştı. Ülkemizi parçalayacak silahların Türkiye’mizden teröristlere ulaşmasına seyirci kalınamaz. Acilen İncirlik üssümüz ABD’ye kapatılmalıdır. Gerekirse diğer ABD üsleri de! “Efendim, ABD’nin orada menfaatleri varmış.” Benim ülkemin güvenliği tehlikedeyken Erbakan’ca, “Bana ne Amerika’dan!” deme ve bu konuda ABD’yle istihbarat paylaşımını durdurma zamanıdır.     

Terörü önlemenin yolu, terörü besleyen bütün kaynakları kurutmaktan geçer” dedi.

Haber: EKSPRES