Saadet Partisi (SP) Çaycuma İlçe Başkanlığı aylık istişare toplantısını İl Başkanı Sadık Kar, yönetim kurulu üyeleri, ilçe yönetim kurulu üyeleri, Belde teşkilatları, mahalle ve köy başkanlarının katılımıyla parti binasında toplantı düzenledi.
İlçe Başkanı Burak Erol yaptığı açılış konuşmasında, “Erbakan Hocamız, Arap Baharının patlak verdiği günlerde “Siyonizm kadro değiştiriyor” demişti. Fitne, Siyonizm’in kullandığı önemli silahlardan bir tanesidir. Müslümanları daha parçalı hale getirmek, her bir parçayı diğeriyle savaştırmak, savaşan tarafları kontrol altında tutmak, Irkçı Emperyalizmin bir planıdır. Adamlar çalışıyorlar, plan yapıyorlar. Yaptıkları planları uyguluyorlar ve geri adım da atmıyorlar. Dış güçler, Irkçı emperyalizmin hizmetinde olan güçlerdir ve bu güçlerin tamamı büyük Orta doğuyu, yani büyük İsrail’i kurmak için çalışmaktadırlar. BOP Büyük İsrail’i kurma projesidir. Dış güçler soğuk savaş döneminden sonra İslam ile savaşma aşamasına geçmişlerdir. Bunların terörizm ile mücadele dedikleri şey, gerçekte Şuurlu İslam ile yapılan mücadeledir. Bu mücadelede takip edilen yol, şuurlu İslam’a karşı ılımlı İslam yoludur. Ilımlı İslam, içi boşaltılmış, sulandırılmış İslam’dır. Şuurlu İslam’a karşı Ilımlı İslam silah olarak kullanılmaktadır. İslam coğrafyasında Şuurlu İslam’ı Şuurlu Müslüman Topluluklar temsil etmektedirler. Türkiye’de Milli Görüş, Mısır’da ve bütün İslam coğrafyasında Müslüman Kardeşler Teşkilatı, Pakistan’da Cemaati İslam Teşkilatı ve bu yapılar ile birlikte çalışan diğer bağlı oluşumlar, Şuurlu İslam için mücadele etmektedirler. Ilımlı İslam’ı temsil edenler ise, İslam âleminin işbirlikçi yöneticileri, işbirlikçi cemaatler, iş adamları teşkilatları, siyasi partiler ve terör örgütleridir. Üç ülke; Türkiye, Mısır, İran, bu ülkeler BOP için engel teşkil eden direniş potansiyeline sahip ülkelerdir ve yok edilmeleri ve etkisiz hale getirilmeleri gerekir. Bu üç ülkenin önemi nereden gelmektedir. Türkiye, siyasetin merkezidir. Mısır İlmin merkezindir. İran kültür ve edebiyatın merkezidir. Bu üç ülke elde edilmeden, yok edilmeden BOP ’tan söz etmek imkânsızdır. Türkiye’nin çökertilmesi Milli Görüş’ün, Mısır’ın ise Müslüman Kardeşler teşkilatının çökertilmesi ile mümkün olacaktır. Ebedi dostumuz, stratejik ortağımız, koalisyon ortağımız Amerika, diyorlardı da başka bir şey demiyorlardı. Amerika devamlı bunlara düş gösteriyordu: “Yeni Osmanlı’yı siz kuracaksınız. Yeniden üç kıtaya hükmedeceksiniz! Biraz sabredin, bizim önümüzü açın, operasyonlarımıza yardım edip destek verin, Ilımlı İslam projesine destek verin, projemizin eş başkanı olun! Ama birazcık sabredin! Göreceksiniz, dünya sizi ayakta alkışlayacak!” Milli Görüş tarihi uyarılarını yapıp bu yolun çıkmaz olduğunu, Amerika, Avrupa ve İsrail’e asla güvenilemeyeceğini en yüksek bir sesle haykırıyordu ve komşu ülkelerle diyalogdan, nihai olarak da İslam Birliği’nden başka çıkar yol olmadığını işaret ediyordu. İslam dünyasının ise kaygıları vardı. Bu bahar söylemleri acaba gerçek miydi? Aldatmaca olabilir miydi? Ama Erbakan Hoca’nın talebelerinin iktidarı bu bahara destek verdiğine göre, bu bir aldatmaca olamazdı. İslam Birliği’ni kurmak için ömrünü veren Erbakan Hoca’nın talebeleri yanlış yapıyor olamazlardı. Ama yine de tedirgin idiler. Ya oyuna getiriliyorlarsa? Suriye bu tedirginliği en çok hisseden bir ülkeydi. Gerçek bir Müslüman devlet adamı olan Erbakan’ın talebelerinin iktidarı ile direkt temasa geçti. Vizeleri kaldırma kararı, ortak bakanlar kurulu çabaları, sonunda sınırları da kaldırıp bütünleşme gayeleri. Yeni bir Osmanlı projesi gibi bir şeydi hedeflenen. Ama bunlar birden dostları Amerika’nın ikazı ile kendilerine geldiler. Öyle ya, buraları Amerika zaten onlara verecekti. Biraz sabır gerekiyordu. Esad’ın nazını çekmek zorunda değillerdi. Ellerinin tersi ile gelinen noktaları yıkıp Suriye’nin kaosa sürüklenmesine seyirci, hatta yardımcı oldular. Bu safhada Milli Görüş temsilcilerinin her iki tarafa ikazlarını yaptığını hatırlamayan yoktur. Mısır bahara sürüklenmeye başlamıştı. Bu safhada bunlar koşarak Mısır’a gittiler. Mursi ve arkadaşları ile mahrem toplantılar yaptılar. Yemin billah bu baharın sahici bir bahar olduğunu izaha kalkıştılar. Hatta Hasan El Benna’nın öğrencileri olan kendilerinden kuşkulanılmamasını istediler. Müslüman Kardeşlerin iktidara gelmesinin zamanı geldiğini telkin ettiler. Müslüman Kardeşler yetkilileri de bunların Erbakan Hoca’nın talebeleri olduğunu düşünerek tuzakları fark etmeden gözü kapalı yola koyuldular. Tahmin etmek güç değildir ki, bu safhada Mısır ve Türkiye’nin “Yeni Osmanlı” düşüncesi çerçevesinde bütünleşmesi konusu gündeme mutlaka gelmiştir. Milli Görüş İslam Birliği’ni kuracak fikir ve aksiyonları gösterirken, bu yolda ilerlenirse Yeni Osmanlı’nın da kurulmasının mümkün olduğunu Libya, Mısır, Suriye’nin tekliflerine baktığımız zaman anlıyoruz. Türkiye için Milli görüş ve Saadet Partisi mecburi istikamettir” diye konuştu.
Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanı Sadık Kar konuşmasında hükümete yüklenerek, ülkenin yeniden yapılanması için milli görüşe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kar; “İçte ve dışta sıfır sorunla başladığımız komşuluklarımız şimdi sıfır komşuluk ilişkisine dönmüştür. Herkesle kavgalıyız. Kürt açılımı diye başlatılan açılım başımıza dert oldu. Geçmişte sınır dışı operasyon yaparken bugün kendi ilimizin bir mahallesine giremiyoruz. Memleket yanlış yönetiliyor. Ülkenin milli görüş ve Saadet Partisine ihtiyacı var. Hocamız 11 aylık iktidar döneminde G8 denilen birliği dünyaya hediye etti. İlk defa denk bütçe o yıllarda yapıldı. Faiz sarmalından ülkeyi kurtardık. Bir sene içinde maaşlarda % 300 artış yapıldı. 28 Şubat ise darbe olmayı beceremeyen bir uygulama idi. Bu harekâtın önüne set çekmek için kuruldu. Ancak Erbakan ve Milli Görüşün önü kesilemedi. 28 Şubat bu milletin geleceğine ve İslam coğrafyasına karşı yapılan bir harekettir. Eğer G8 kuruluş amacına göre çalışmış olsaydı bugün Amerika Irak’ı işgal edemezdi. Bugün ülke kan gölüne döndü. Artık toparlanma zamanı. Tüm teşkilatlarımızı yeniden organize ederek üyelerle ve seçmenlerle alakalı çalışmalara ağırlık vereceğiz” şeklinde konuştu.
Haber: EKSPRES
Haber Okunma Sayısı :
2482