1 Kasım seçim tarihi yaklaştıkça siyasi partilerin hazırlık çalışmaları da bir takvim dâhilinde aşama aşama gerçekleşmektedir.
Ak Parti önceden duyurduğu üzere 1–3 Eylül tarihi aralığında aday adayı başvurularını topladı. CHP ve MHP’nin adaylarının başvurusu da tamamlandı. Türkiye genelindeki başvuruların değerlendirmesini adaylar kesinleştikten sonra değerlendirmek daha doğru olacaktır.
İlimizden ve Vadi diye anılan bölgemizden aday adayları başvurularını yaptı ve isimler kesinleşti. Ancak Ak Parti genel merkezi tarafından 3 dönem isimlerden (bölgemiz ve Türkiye genelinden) hangilerine yeniden aday çağrısı yapacağı, en azından bizim açımızdan belirsizliğini korumaktadır. Öte yandan 7 Kasım seçimlerinde başvuru yapanların da gerekli görüldüğü yerlerde yeniden değerlendirmeye alınacağı gelen bilgiler arasındadır.
Vadi bölgesinden Ak Parti aday gösterecek mi, gösterecekse kimi hangi sıradan göstereceğine dair yapılan yorumlar sonuçta spekülâsyondan öteye geçmemektedir. Her defasında görüldü ki; ileri sürülen öngörüler bir öngörü olmaktan öteye geç(e)memektedir. Yereldeki talepler ile genel merkezin aklı bu bağlamda farklı işlemektedir. Buna her seçimde tanıklık ettik.
Yerelde ve genelde aday adaylarının da listedeki yerini belirleyecek olan bir konu var ki; Ak Parti'nin geleceğini de belirleyecek bir gösterge olarak merakla beklenmektedir. Bu öncelikle vuzuha kavuşması gereken bir konudur. Bilindiği gibi Ak Parti 1 Kasım seçimlerinden önce 12 Eylül'de genel kurula gidiyor. Adayların genel merkez tarafından belirlenmesi ve YSK’ ya verilmesi bu tarihten sonra olacaktır.
12 Eylül genel kurulu’nda hangi isimlerin MYK ve MKYK 'ya seçileceği önemli. Yeni liste şunun da göstergesi olacaktır: acaba Ak Parti fabrika ayarlarına dönüş yapacak mı, yapmayacak mı?! Ak Parti de bu yönde yüksek bir beklenti artık açıktan dillendirilmektedir.
Fabrika ayarlarından kastedilen nedir, tafsilata girmeden kısaca üst başlıklarını burada zikredelim. 28 Şubat Post modern darbe süreci Türkiye’yi her açıdan karanlık bir döneme mahkûm etti. İşte bu karanlık dönemden aydınlığa çıkış aracı olarak 2001 yılında Ak Parti kuruldu. Ak Parti, 2002 yılında iktidara yürürken topluma; özgürlük, sosyal adalet, toplumun inanç ve kültürel değerlerine saygı, etnik ve dini ayrımcılığa son, ezilen ve mustazaf’ların yanında olmak vb. gibi son derece insani değerleri merkeze alan bir siyaset ve yönetim vaat etti. Bunu bir dava, bir misyon olarak gördü. Söz konusu alanlardaki icraatlar de toplum tarafından sandıkta desteklendi, ödüllendirildi.
Ne zamana kadar son, 7 Temmuz seçimlerine kadar. Seçmen 7 Temmuz tarihinde Ak Parti’ye durumunu update etmesini ihtar etti. Bir başka ifadeyle "fabrika ayarları"na dönmesini…
Fabrika ayarlarına dönüş, fabrika ayarlarına döndüm yalın ifadesiyle değil, ancak hem sahadaki icraatlar ve söylem hem de MKYK, MYK’ dan başlayarak 1 Kasım milletvekili aday profili ve teşkilatlara kadar inen bir değişim ve dönüşümle gerçekleşebilir.
Ak Parti fabrika ayarlarına dönmek kararlılığı göstermesi halinde Vadi aday adaylarının hangisi ile hareket edecek. Veya dışarıdan (aday başvurusu yapmamış) sürpriz bir aday mı gösterecek veya hiç mi göstermeyecek onu önümüzdeki en kısa sürede hep birlikte göreceğiz.
Göreceğiz ama bir kanaatimi şimdiden paylaşayım: Zonguldak'ın birikmiş sorunlarına bir bakraç "yoğurt diplomasisi" ile çözüm bulmanın mümkün olmadığını, olamayacağını açıklıkla ifade etmeliyim.
Haber Okunma Sayısı :
2419