Sevgili dostlar, 1453 yılında herkesin bildiği üzere, Fatih Sultan Mehmet, fetih edilen İstanbul’un simgelerinden biri olan Ayasofya kilisesini, cami haline getirmiştir. 1.Dünya Savaşı sonrası İngilizler tarafından işgal edilen İstanbul, 3 sene esaret altında kaldıktan sonra Mustafa Kemal Paşa ve Silah arkadaşları tarafından tekrar milletimize kazandırılmıştır. Daha sonra Ayasofya müze haline getirilmişti. O zamanki koşullar, yurtiçi-yurtdışı zorluklar, dünyaya uyum, bir yandan dönemin SSCB’si, Almanya, Stelin, İtalya, ABD, İngiltere gibi ülkelerin dengelerinin değiştiği Ortadoğu’nun yeniden oluşumu, yeni kurulmuş bir cumhuriyet için politika ne gerektiriyorsa o dönemde onlar yapılmış olmalı, koşullar değiştikçe karar alıcılar, Ayasofya’yı tekrar cami haline getirdiler. Tabi ki bu karar, dış politikada daha güçlü hareketler edilebileceğini gösterdi.
Gelelim Ayasofya Cami yapıldıktan sonra yaşananlara;
Artık bilinçlimi, tesadüf mü, iç dünyası mı, Ayasofya imamları camiden müze çevirene lanet okumalar, ayetten örnek vermeler. Sürekli bir gaflet içindeler. Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu, ülkeyi işgalden kurtarmış camilerimize kilise olmaktan, bayrağımızı, ezanımızı yere düşürmekten kurtarmış öndere, Ayasofya üzerinden lanet okunmasını Türk milleti kabul edemez. Bu milletin dini değerleri, bayrağı, ezanı, Atatürk’ü ortak değerlerdir. Siyaset üstüdür. Bunun Ak partilisi, İyi partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi hangi partiden olursa olsun bu ülkenin kurucu lideri, Baş Komutan Mustafa Kemal Atatürk’e kimse laf söyletmez. Atatürk üzerinden siyası olarak da hükümet oy kayıplarında bulunmuş olur. Nitekim iktidar ortağı MHP lideri, bu işe müdahale etmiş Atatürk’e sahip çıkmıştır.
Haber Okunma Sayısı :
849