“ALLAH size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder’’ Nisa Suresi(4) Ayet 858, bu ayette gösterdiği gibi, en büyük emanet.
İşlerin, kurumların başına yönetici seçerken işi ehline vermektir.
Maalesef bizde ‘’Göreve talip olunmaz görev verilir” diye bir anlayış var. Ben bunu doğru bulmuyorum çünkü ehli insanları keşfedebilmek kolay değil, görev istenmez verilirse, verilen bu görevin ne zaman geri alınacağı belli olmaz.
Osmanlı’nın kuruluş-yükselme dönemlerinde başarının kaynağı, devlet yönetiminde liyakat, adam kayırmama vardı. Enderun, yeniçeri ocağı, tımarlı sipahi sistemi bozuldu. Niteliksiz yöneticiler nedeniyle Osmanlı imparatorluğu dağıldı, yeniçeri ocağı Enderun başka dinlerden küçük çocuklar alınıp Müslüman aileye verilip, daha sonra yeniçeri ocağına ve Enderun’a verirdi daha sonra 15-16 yaşında gençler alındı rüşvetle girildi.
Tımarlı sipahi sisteminde rüşvetle alınmaya başladı, böylece idari, tarım, askeri, üretim sistemleri çöktü.
Mustafa Kemal Atatürk, bir gün Bursa’ya gittiği zaman, yanına yaklaşan Selanik’ten komşusu
“Siz daha önce, oğlumun demir yollarına alınması için müdüre talimat vermiştiniz, alınmadı oğlum” dediğinde “Benim talimatım bile işe almıyor ne kadar iyi olmuş” diye sevinmiş.
Adaleti ile meşhur Hz. Ömer’de asla akrabalarını devlet kademesine almamıştı.
Siyasette, devlet kurumlarında, sivil toplum kuruluşlarında her yerde adam kayırma olursa işin ehli, faydalı, potansiyel insanlar sistem dışında kalıp faydalı olamazlar, sözün özü, eş dost-akraba arasından vasıfsız insanlar kayrılırsa, sistemler çökecektir bu da toplumun refahına, ekonomisine, yaşam standartlarına yansıyacaktır.
Haber Okunma Sayısı :
8903