TBMM’nin son Zonguldak Senatörü Behiç Sonbay, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’yı ziyaretinde yaptığı açıklamasında, “Her geldiğimde çok daha değişik, çok daha modern bir Çaycuma görüyorum. Çaycuma Zonguldak’ın ilçeleri içinde en düzenli, şaşırtıcı derecede güzel bir yer haline geldi. Altyapısı ve diğer hizmetleriyle Çaycuma göz kamaştırıyor” dedi.
Zonguldak siyasetinin duayen ismi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde senatör olarak ilimizi temsil eden Behiç Sonbay, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’yı ziyaret etti. Cumhuriyet Halk Partisi eski İl Başkanı Avukat Ali Osman Odabaş ile birlikte gelen Sonbay’ın ziyaretine Çaycuma’nın önceki dönem Belediye Başkanlarından Orhan Yardımcı da katıldı. Daha çok bir dost meclisindeki sohbet niteliğinde geçen ziyarette, anılar tazelenirken, Zonguldak ve Çaycuma’nın 1950’li yıllardan itibaren siyasal panoraması konuşuldu. Başkan Kantarcı, “Zonguldak siyasetinin çınarı” olarak tanımladığı 93 yaşındaki Behiç Sonbay’ın ziyaretinden duyduğu mutluluğu dile getirirken, babasıyla aynı zamanlarda siyaset yapmış bir insan olarak Bülent Kantarcı’nın başarılı çalışmalarından dolayı iftihar duyduğunu söyledi.
GÖRDÜKLERİM KARŞISINDA ŞAŞIRDIM
Çaycuma’ya belediye seçimlerinden önce gelerek seçim çalışmalarına katıldığını söyleyen Sonbay, “Bülent Bey’le ilk kez orada tanıştım. Farklı partilerden olmamıza karşın babasıyla olan dostluğumdan söz ettim. O da bana projelerini ve nasıl bir Çaycuma düşlediğini anlattı. Kendisi daha o ilk görüşmede bende olumlu bir izlenim uyandırdı. Seçilirse iyi bir başkan olacağına kani oldum. Seçimi kazandı, ben epey bir müddet sonra kendisini ziyaret ettim. Gördüklerim karşısında şaşırdım. Köy durumunda olan Çaycuma’yı bir Avrupa kasabası haline dönüştürmüştü. Daha sonra geldiğimdeyse çok daha değişik, çok daha modern bir Çaycuma gördüm. Çaycuma Zonguldak’ın ilçeleri içinde en düzenli, şaşırtıcı derecede güzel bir yer haline geldi. Altyapısı ve diğer hizmetleriyle Çaycuma göz kamaştırıyor” dedi.
ÖNCE BİR ZONGULDAKLI, SONRA BİR CHP’Lİ OLARAK KENDİSİYLE İFTİHAR EDİYORUM
Belediyenin önünde bulunan yayalaştırılmış alanın adeta bir sanat eseri olduğunu da söyleyen Sonbay, “Şu caddeye bakarken içim açılıyor. Kendimi sanki evimin terasındaymışım gibi hissediyorum. Fevkalade düzenli, olağanüstü güzel. Çaycuma’nın çehresini tamamen değiştirmiş. Bizim siyaset yaptığımız yılların çamurlu Çaycuma’sı, artık modern bir ilçe olmuş. Bunun Bülent Bey’in eseri olduğunu kimse inkâr edemez. Bülent kardeşim çok yaratıcı, üretken bir başkan. Her yerde de söylüyorum. Önce bir Zonguldaklı, sonra bir CHP’li olarak kendisiyle iftihar ediyorum” şeklinde ifadeler kullandı.
BABASI ÇOK MÜLAYİM, EFENDİ BİR İNSANDI
Bülent Kantarcı’nın babası Çaycuma eski Belediye Başkanı Nihat Kantarcı ile olan ilişkisini de anlatan Sonbay, “Nihat Kantarcı Çaycuma Belediye Başkanı iken ben CHP Zonguldak İl Başkanı idim. Hem başkan olarak, hem de başka görevler nedeniyle Çaycuma’ya çok sık gelirdim. Geldiğimde mutlaka ona uğrardım. Çok mülayim ve efendi bir insandı. Çaycuma’daki kendi partimizden arkadaşların birçoğundan daha iyi anlaştığımızı söyleyebilirim. Bizim arkadaşlarımız daha aşırı partiliyken, Nihat Bey onun etrafındaki Adalet Partililer diyaloğa daha açıktı. Onla özel bir dostluğumuz vardı. Her ziyaretim sonrası mutlaka yemeğe giderdik” diyerek sözlerini sürdürdü.
SİYASİ KUTUPLAŞMANIN MUTLAKA BİTMESİ LAZIM
O dönemin siyasal atmosferinden de söz eden Sonbay, sözlerini, “Bizim zamanımızda siyaset seçime kadardı. Seçim sonrası daha sandıklar açılmadan hepimiz kol kola girer birlikte yemeğe giderdik. 27 Mayıs’ın yaralarını böyle sardık. 1960 inkılabından sonra ülkenin neredeyse her yerinde olaylar çıktı. Ama biz Zonguldak’ta en küçük bir olaya meydan vermedik. Ben ihtilal sonrası il başkanı idim. Geçmiş yönetimi kötüleyip ithamlarda bulunarak kavga çıkarmak isteyenler olurdu. Ben pek çok yere bir kolumda Adalet Partisi İl Başkanı Hamit Ağabey, diğer kolumda Millet Partisi İl Başkanı Mehmet Dolgun’la kol kola giderdim. Böylece birçok olayı önlerken 27 Mayıs’ın yaralarını da onardık. Bu siyasal duruşu sergileyebilmek bugün çok daha önemli. Çünkü ülkede kutuplaşma çok derin. Tıpkı o yıllarda başka yerlerde olduğu gibi siyasal düşünceleri birbirinden farklı olan insanlar kahvelerini bile ayırmış durumda. Bırakın farklı partili olmayı, aynı partinin içindeki insanlar bile birlikte yemeğe gidemiyor. Ülkenin selameti için siyasal kutuplaşmayı aşmamız lazım” diyerek tamamladı.
Haber: EKSPRES
Haber Okunma Sayısı :
1313