Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı yeni eğitim yılı nedeniyle yayımladığı mesajda, “Eğitim sistemi, iktidarların ideolojik yönelimlerine göre tek tip insan yetiştiren bir araç olmaktan çıkarılmalı, dünyadaki bilimsel-teknolojik gelişimlere koşut olarak, çağdaş anlayışlarla yeniden yapılandırılmalıdır” dedi.
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, 2019-2020 eğitim yılının başlaması nedeniyle bir mesaj yayımladı. Kantarcı mesajında, “2019-2020 eğitim yılı başlıyor. Çalacak zille birlikte 18 milyona yakın öğrenci ders başı yapacak. Öncelikle her koşulda çocuklarımıza eğitim vermek için fedakârca çaba gösteren değerli öğretmenlerimizin, her birini geleceğimiz için bir umut pırıltısı olarak gördüğüm sevgili çocuklarımızın yeni öğrenim yılını kutluyor, başarılarla dolu geçmesini diliyorum. İnsan davranışında belirlenen hedefler doğrultusunda gelişim sağlamaya yarayan eğitimin kişide var olan yetenekleri geliştirme, bilimsel bilgiyi ve çağdaş teknolojiyi tanıtma, yaşam becerileri kazandırma, ulus ve yurttaşlık bilinci aşılama, mesleki bilgi ve beceri kazandırma, yerel ve evrensel kültürü tanıtma gibi pek çok işlevi bulunmaktadır. Bireysel gelişim kadar toplumsal kalkınma ve ekonomik gelişim için de önemli olan eğitim, aynı zamanda, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin de başlıca göstergesidir. Refah düzeyi yüksek olan ülkelerde, eğitimin niteliğinin ve kapsamının da yüksek olması eğitimle toplumsal gelişmişlik arasında doğrudan bağ olduğunu göstermektedir” dedi.
NİTELİKSİZ EĞİTİM NİTELİKSİZ İŞGÜCÜ DOĞURUYOR
Kantarcı açıklamasını, “Ülkemizde eğitimin yapısal birçok sorunu bulunmaktadır. Niteliğinin düşük olması vasıflı işgücü yetiştirilmesinin önündeki en büyük engeldir. Başka ülkelerde eşitsizlikleri azaltmanın temel aracı olan eğitim, ülkemizde, ne yazık ki, eşitsizlikleri daha da artırarak toplumsal sorunları büyütmektedir. Öte yandan bilim ve teknolojide yaşanan olağanüstü gelişim sonucunda ortaya çıkan yeni sektörler eleştirel düşünebilen, sorun çözme yetisi gelişmiş, yaratıcılığı yüksek ve iletişim becerilerine sahip insanlar talep etmektedir. Bilim insanları, yakın bir gelecekte bilinen birçok işkolunun yok olacağını ve bunların yerini endüstri 4.0’a uygun, yüksek nitelikli işgücü isteyen yeni işlerin alacağını ısrarla dile getirmektedir. Türkiye, bozuk eğitim sistemi ve yanlış sanayileşme politikaları nedeniyle, nitelikli işgücünden vaz geçtim işsizler ordusunu büyüten bir ülke konumundadır. Bu eğilim başta PISA skorları olmak üzere eğitimin çıktılarını ölçen değerlendirmelerle net bir şekilde görülmektedir. Eğitim sistemi, iktidarların ideolojik yönelimlerine göre tek tip insan yetiştiren bir araç olmaktan çıkmalı, dünyadaki bilimsel-teknolojik gelişimlere koşut olarak, çağdaş anlayışlarla yeniden yapılandırılmalıdır” dedi.
ÖĞRENCİLERİN İSTEDİĞİ OKUL TÜRÜNDE EĞİTİM ALMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR
Kantarcı açıklamasına, “Eğitimde bir diğer sorun da öğretmen ihtiyacıyla ilgilidir. Geçtiğimiz ders yılında, birçok okulda derslerin boş geçtiği, bazı derslere öğretmen niteliği taşımayan insanların girdiği yolunda gazetelerde birçok haber yayımlanmasına karşın, gerçek ihtiyaç kadar atama yapılmaması, hem çocuklarımızın daha niteliksiz eğitim almasına hem de öğretmenlik eğitimi almış yüzbinlerce gencin işsiz kalmasına neden olmaktadır. Öyle ki, atama bekleyen işsiz öğretmen sayısının 700 binlere ulaştığı, birkaç yıl içinde 1 milyonu aşabileceği söylenmektedir. Öte yandan, liselerde çocuklarımızı belli okullara yönlendirmek için yapılan bilinçli düzenlemeler öğrencilerin ilgi, yetenek, gereksinim ve tercihlerini yok sayan sonuçlar doğurmaktadır. Eğitim örgütleri, liselerde, yanlış okullaşma politikaları ve buna bağlı olarak belirlenen kontenjanlar nedeniyle öğrencilerin istediği okul türünde eğitim alma hakkının açıkça ihlal edildiğini söylemektedir. Yeni eğitim yılında tüm bunlar yoğun bir şekilde tartışılmalı, en geniş uzlaşıyla çağın gereklerine uygun yeni bir eğitim modeli ve müfredat ortaya çıkarılmalıdır” diyerek son verdi.
Haber Hakan Miyanyedi
Haber Okunma Sayısı :
1439