İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Çaycuma’da çeşitli etkinliklerle kutlandı.

İlk olarak Anıtına Kaymakam Serkan Keçeli ve Çaycuma Belediye Başkanı tarafından çelenk sunuldu. Kültür ve Sanat Merkezinde ise Nihat Kantarcı Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan program sergilendi.

Programa; Kaymakam Serkan Keçeli, Belediye Başkanı, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Selçuk Özen, Cumhuriyet Savcısı Aziz Kuru, Askerlik Şubesi Başkanı Gökhan Kara, İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Kılıç, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Baş, Gençlik Hizmetleri İlçe Müdürü Şendoğan Kaya, CHP İlçe Başkanı Tuncay Akyol, AK Parti Yönetim Kurulu Üyesi Hamit İncircioğlu, MHP İlçe Başkanı Ersin Akyüz, SP İlçe Başkanı Burak Erol, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, daire ve okul müdürleri katıldı.

Günün anlam ve önemini anlatan konuşmasında Nihat Kantarcı Anadolu Lisesi Müdürü Satılmış Erenoğlu şunları söyledi; “Bu gün Milli marşımızın kabulünün 97'nci yıl dönümüdür. 12 Mart 1921 yılında ilk TBMM'de Mehmet Akif'in "Kahraman ordumuza" ithaf ettiği ve dünyada bir eşi, benzeri olmayan marştır İstiklal Marşı. M. Akif'in hayatı, eserleri, istiklal marşının yazılış serüvenini öğrencilerimiz değişik etkinliklerle biraz sonra anlatmaya çalışacaklar. M. Akif ve İstiklal Marşı Türk Milleti için büyük önem arz eder. M. Akif'i ve İstiklal Marşı'nı gereği gibi anlamak ve Milletimize, gençlerimize anlatmak en önemli hedeflerimizdendir. Çocuklarımıza "Vatanı sevmeyi öğretmek" devletimizin bütün kurumlarının en başta gelen görevlerindendir. Bu cennet Vatana sahip olmanın, o vatanda yaşamanın bir bedeli vardır. Her Türk vatandaşının, gerektiğinde bir insan için en değerli olan her şeyinden vazgeçerek vatan topraklarının müdafaa etmesidir. Bu uğurda canını, cananını bütün varını geride bırakıp vatanı savunan, gül bahçesine girer gibi şahadete koşan yiğitlerimizi bu insan üstü fedakarlığa sevk ederken, yine en değerli varlıklarını, balaları "vatan borcu, namus borcu" diyerek vatan savunmasına gönderen anaları, babaları, eşleri ve bu yolda şehit olan yiğitlerini 'vatan sağ olsun 'diyerek insan üstü tevekküle ve sabra sevk edecek hangi kalem, hangi yazı yada hangi kanun şu dizelerden daha etkilidir?” M. Akif Birinci Dünya Savaşı'nın fırtınalı günlerinde, 1914-1915 yıllarında Almanya'daki Müslüman esirlerin ihyası ve Müslümanlar arsındaki "tefrikayı" ortadan kaldırmak için çalışmalar yapmak amacıyla Osmanlı Devleti tarafından Berlin'e gönderilir. Konaklaması için Alman hükümeti tarafından Berlin'in hatta Avrupa'nın en lüks oteline götürülür. Ancak Akif: "Ben burada kalamam, lütfen beni daha mütevazı bir yere götürün" der. Alman yetkililer ısrar eder ve nedenini sorar. Akif: " Benim burada kendilerini temsil ettiğim Mehmetçikler, şimdi dünyanın dört bir yanında, hele de Çanakkale'de ot, sap yiyorlar; taşta, toprakta yatıyorlar. Durum böyleyken ben bu otelde nasıl kalabilirim." der. İşte; İstiklal Marşı, Mehmetçik aç iken karnını doyurmayan; Mehmetçik taş, toprak üzerinde yatarken yumuşak yatakta uyumayan koca yürekli, kadirşinas bir Mehmet tarafından yazılmıştır. Hasta yatağında, ölümünden kısa bir süre önce; "Ben de Peygamberimiz gibi 63 yaşında ölüyorum. Bunun için çok mutluyum." Diyen peygamber aşığı bir Mehmet tarafından yazılmıştır. Ey koca yürekli Akif "Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" diyorsun ya! Haklısın, Türk Milletini Millet yapan milli ve manevi değerlerin hepsini büyük bir ustalıkla bu marşta yer vermişsin, Ancak; Yüce Milletimizin kahraman ordusu İstiklal Marşından aldığı manevi güçle; geçmişte olduğu gibi bu gün ve gelecekte "tek dişi kalmış canavarın dişini sökecek, nesilden nesile yüz yıllarca okunacak kahramanlık destanını yazacaktır. 12 Mart 1921,TBMM. Marşı en ön sıra ayakta, alkışlayarak dinleyenlerden biri de Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa'dır. Marşın kabulünden sonra, istiklal Marşı'nın önemini şu sözlerle anlatır : "Bu marş, bizim inkılâbımızın ruhunu anlatır. İstiklal Marşı'nda davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. En beğendiğim yeri şu mısralardır: 'Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal. Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır... Bu demektir ki efendiler! Türk' ün hürriyetine dokunulamaz!

Öğrencilerin hazırladığı İstiklal marşı konulu şiir, drama ve oratoryodan sonra program sona erdi.

Haber: EKSPRES