21 Nisan 2017 tarihinde yayınlanan yazımda “BURSA’DA ZONGULDAKLILAR-1 “ başlığı altında Bursa’da Zonguldaklıların birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşmalarını sağlamak amacıyla 2012 yılında hemşehrilerimizin kurdukları “Bursa Zonguldaklılar Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni bazı yönleriyle ele almıştım. Aslında o yazıda değindiğim hususlar yüzeysel olmakla birlikte; Zonguldak Merkez, Ereğli, Alaplı, Çaycuma, Devrek ve Gökçebey ilçe ve köylerinden iş gereği Bursa’da ikamet eden hemşehrilerimizin kendi aralarında oluşturdukları birlik, beraberlik ve dayanışma kültürünü, Bursa’da bulunan ve Anadolu’nun diğer yörelerinden gelip yerleşmiş insanlarla karşılıklı anlayış ve hoşgörü çerçevesinde, sivil toplum örgütleriyle, yerel yönetimlerle, siyasi mekanizma ve iş çevreleriyle iletişim ve işbirliğini ne kadar geliştirdiklerine, Bursa’da iş, aş ve tutunma mücadelelerini demokratik hak ve hukuk ilkeleri, rekabet ve girişimcilik kuralları, insana saygı-sevgi ve insan emeğine değer verme, doğduğu toprakların kültür ve geleneklerini yaşatma, geliştirme, aynı zamanda gurbetten kendi şehir ve beldelerine değişik açılardan katkı sunma gayretlerine, bütün faaliyetlerini sağlam bir şekilde yürütmeye çalıştıklarına vurgu yapmıştım.
Bu yazdıklarım benim ilk izlenim ve hislerimdi. Bu konuda yanılmadığımı anladım. Derneğin misyonu, vizyonu, faaliyetleri hakkında aşağıda paylaşacağım bilgilerden sonra, sanırım bu yazıyı okuyan herkes benim gibi düşünecektir.
Benim bu ve önceki yazımı okuyan vatandaşlarımız, niçin durup dururken Bursa’daki Zonguldaklıları konu yaptığımı tabiatıyla merak edeceklerdir. Aslında; 9 Nisan’da Bursa’ya gidinceye kadar aklımda böyle bir konu yoktu. Ancak, toplumsal, kültürel, sanatsal gelişmelere her insan gibi ilgi duyarız. Bir kaç dernek kurmuşluğumuz da var. Bursa’da hemşehrilerimizin bu sosyal, kültürel, birlik, beraberlik ve dayanışmaya yönelik gönülden yapmaya çalıştıkları çalışmaları gördükten sonra benim de bu çalışmalara aklımın erdiği, elimden geldiği, dilimin döndüğü ve kalemimin yazdığı kadar katkı yapmam gerektiğine kesinlikle inandım. Bu derneğin gücünü yöremiz gençlerinin Üniversite eğitimlerine ne şekilde katkı yapabileceğini düşünmeye başladım. Mesela, yöremizden Bursa’daki üniversitelerde eğitim gören/görecek gençlerimize maddi ve manevi katkıları olabilir mi? Bir eğitimci olarak ilk düşünmem gereken konu bu olmalıydı. Dernek yönetimi ile bu konuda fikir alışverişimiz oldu. Yönetimde görev almış herkes genç, dinamik, vefalı, özverili, en dikkat çekeni ise başta ülke sevdalısı oldukları kadar da Zonguldak sevdalısı gençler. Bundan böyle yöremizden Bursa’ya eğitim için gelecek gençlere her konuda yardımcı olma sözünü aldım. Dernek tüzükleri aslında bu tür çalışmalara da müsait görünüyor. Bu konuda her türlü fedakârlığı yapacaklarına canı gönülden inanıyor, yönetime ve üyelerine teşekkür ediyorum. Şurası önemli bir husus ki; yardım dendiği zaman hemen maddi yardım akla gelmemeli ve böyle bir beklentiye de girilmemeli. Manevi yardımlar aslında birincisinden daha değerlidir. Gençlerimizin eğitimleri esnasında zorda kaldıklarında başvurabilecekleri bir yerin olmasını bilmeleri, dert ve sıkıntılarını anlatabilecek insanların olduğunu bilmeleri, en basitinden bir hafta sonu hemşehrilerinin bulunduğu yerlerde karşılıklı oturup, çay içip sohbet etme imkânlarının olduğunu bilmeleri onları moral olarak olumlu etkileyecektir. Benim üniversite öğrenciliğim 86-91 yıllarında Ankara’da geçti. Acaba konuşup sohbet edebileceğimiz bir hemşehrimizle karşılaşabilecek miyiz diye umutlandığımız çok oldu. Malum, Zonguldak’ımız kömür madeninin sunduğu imkânlar sayesinde o dönemlerde gurbete çok fazla insan göndermemiş. İşçi olarak göndermediği gibi değişik makam ve mevkilerde de çok insanımız olamamış, belki üniversite okuyan insanımız da bu anlamda az olmuş. Şimdi durum biraz değişmiş. O zamanlar değişik illerde tek, tek ve dağınık birbirinden kopuk olarak yerleşen hemşehrilerimiz şimdilerde bulundukları yerlerde Zonguldaklılar mahalleleri oluşturmuşlar.
Neyse; tekrar derneğin faaliyetlerine dönelim. Önceki yazımda Bursa Zonguldaklılar Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Bursa Kütahyalılar Derneği ile kardeş dernek olduğunu, ortak proje kapsamında “Türkiye Madenciler Günü” oluşturma çalışmalarını berberce yürüttüklerinden bahsederek, Kütahya-Zonguldak arasında ortak noktalar üzerinde durmaya çalışmıştım. Bu minval üzere yazımda bu konuya uzunca yer vermiştim. Bu yazıdan hem Bursa’daki hemşehrilerimiz hem de Kütahyalılar Dernek yöneticilerimiz çok memnun kalmışlar. Kütahyalılar Dernek Başkanı Sayın Beyhan GÜNDÜZ Bey teşekkür mahiyetinde Çaycuma Ekspres Gazetesinde bir yorum yazmış. Telefonla da bu konuda görüştük. Kendisi Mali Müşavir, aynı zamanda 654 ve 656. Tarihi Domaniç Yağlı Pehlivan güreşleri ağasıymış. Bölgemizde Ata sporu güreşi unuttuğumuz için “Güreş Ağası” kavramını algılamakta zorlandım. Güreş sporunu yöremizde tekrar canlandırmak konusunda bir katkısı olabilir mi bilmem. Bunu zaman gösterecek. Ata sporu güreşi yurt içinde ve yurt dışında geliştirme projesinin olduğunu, bu konuda ilgili federasyon ve makamlarla iletişim içinde olduğunu biliyorum. Onun yorumuna değinmeden geçmek istemedim.
O, diyor ki, “UN VAR YAĞ VAR, KARAN DA VAR ANCAK ATEŞİNİ YAKACAK KİMSENİN OLMADIĞINI DÜŞÜNMÜŞTÜM.
Çok Değerli Çaycuma Ekspres Gazetesinin kurucuları, çalışanları, köşe yazarları hepinize özellikle de bu haberin yapılmasında özel gayret sarf eden Satılmış beye sonsuz teşekkürlerimizi sunarım. Teşekkür mü etsem özür mü dilesem derken de hala bu karmaşıklığın içindeyim. Niye mi? Bizler memleketlerinden rızık uğruna çıkmışız ve Türkiye’mizin en güzel şehirlerinden biri olan Metropol şehir Bursa’ya göç etmişiz. Bu göç neticesinde önce memleket ve memleketlimiz diyerek her ikisine de vefa borcunu ödeme adına hemşeri derneklerimizi oluşturmuşuz. Bununla yetinmeyip ülkemizin son zamanlarda en çok ihtiyaç duyduğu kardeşlik köprülerini inşa etme gayretini gösterdik. Bu kardeşliği elbette bir de taçlandırmak gereksinimi düşüncesi ile önce bir slogan atmışız; ne mi? ORTAK NOKTAMIZ KÖMÜR, KARDEŞLİĞİMİZ SÜRSÜN BİR ÖMÜR diyerek kardeşlik protokollerimizi yazıya, karara döktük. Yetinmedik bir TV kanalına taşıyarak canlı yayında kardeşliğin gerektirdiği yaptırımları bir birimize taahhüt ettik, söz verdik. Adına BURSA ZONGULDAKLILAR DERNEĞİ VE BURSA KÜTAHYALILAR DERNEĞİ KÖMÜR KARDEŞLİĞİ VE GÖNÜL KARDEŞLİĞİ KOYDUK. Peki, yetti mi? kesinlikle hayır. Ne yapmalıydık. Yıllarca yörelerimizin geçim kaynağında kömür ocaklarında ekmek parası uğruna hayatlarını kaybetmiş madencilerimizin yoksul çocuklarına eşlerine nasıl destek olabiliriz düşüncesi ile TÜRKİYE MADEN ŞEHİTLERİNİ ANMA VE YAKINLARINA SAHİP ÇIKMA GÜNÜ TÜRKİYE TAKVİMİNDE YERİNİ ALMASI KONUSUNDA BURSA KÜTAHYALILAR DERNEĞİ OLARAK PROJE YAZMAYA BAŞLADIK DERKEN KARDEŞ DERNEĞİMİZ OLAN BURSA ZONGULDAKLILAR DERNEĞİMİZİN PROJEYE DESTEK VERMEK İSTEMESİ NETİCESİNDE KENDİMİZİ DAHA GÜÇLÜ HİSSETMENİN VERMİŞ OLDUĞU ÖZ GÜVEN İLE BÖYLE BİR YOLA GİRDİK. BU KONUDAKİ GİRİŞİMLERİMİZİ KİMSE DUYMAZ DUYSA DA YAZMAZ DİYE DÜŞÜNMÜŞTÜK. Bu düşüncemizi boşa çıkardığınız ve bizi yanılttığınız için siz ZONGULDAK ÇAYCUMA BASIN EKSPRES GAZETESİNDEN ÖZÜR DİLERİZ. GAZETE KÖŞENİZDE BİZE YER AYIRDIĞINIZDAN dolayı size sahibinden, çalışan kapıcısına kadar herkese sonsuz TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNAR ,YAYIN HAYATINIZDA SİZLERE BAŞARILAR DİLERİM. İYİ Kİ VARSINIZ... BURSA KÜTAHYALILAR DERNEĞİ BAŞKANI SMMM BEYHAN GÜNDÜZ.”
Bursa Zonguldaklılar Derneği Başkanı Abdullah KAVŞUR ve Başkan Yardımcısı Selahattin YILDIRIM’ da diyorlar ki;”32 il derneğinin bulunduğu BİLDEF (Bursa İl Dernekler Federasyonu)’na üyeyiz. Kütahyalılar Derneği ile kardeş derneği olduk. Kütahyalılar Derneği almış olduğumuz dernek yerimiz için yaren gezi düzenleyip gelirinin tamamını derneğimize bağışladılar. İleriki günlerde Kütahyalı iş adamlarına Zonguldak gezisi düzenleyeceğiz. Zonguldak iş adamlarına da Kütahya gezisi düzenlemeyi planlıyoruz.” İşte yazı, ne diyelim. Demek ki, Kardeşlik hukuku işlediği zaman ne güzel şeyler oluyor. Biz de hem Dernek Başkanı ve Güreş Ağası Sayın Beyhan Gündüz’e ve O’nun şahsında bütün Kütahyalılara teşekkür ediyoruz.
Yazı bir hayli uzadı. Okuyuculardan bu konuda özür diliyor ve anlayış bekliyorum. Bu konuda tekrar bir yazımız olmayacak. Onun için eksik bir şeylerin kalmasını da istemiyorum. Derneğin misyon, vizyon, amaç ve faaliyetlerinden kısaca bahsedip konuyu kapatmak istiyorum.
MİSYON
Zonguldaklı hemşehrilerimizin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sağlayacak, bilgi birikimlerini ve potansiyellerini geliştirecek dinamik bir yapı oluşturmak. Hemşehriler arasında birliği sağlayarak ekonomik ve sosyal yardımlaşmayı artırmak. Yöresel kültürümüzün tanınması ve tanıtılmasına katkıda bulunmak. Değişen ve gelişen koşullara uyum sağlayarak kendini yenileyen, sürekli öğrenen ve paylaşan bir kuruluş haline gelmektir.
VİZYON
Yerel ve evrensel değerlere sahip,azim ve kararlılıkla Zonguldaklılara hizmet etmek.Dürüst,dinamik,çalışkan,girişimci,gelişime açık bir şekilde ülkemizde Zonguldak’ın tanıtımına ve kalkınmasına katkı sunan bir sivil toplum kuruluşudur.Zonguldak’la alakalı her türlü konuda çözüm ortağı ve referans noktası olmak.Zonguldak’ın kalkınmasını sağlamak için projeler ve çözüm önerileri üretmek.
KURULDUĞUNAN BU YANA YAPILAN ETKİNLİKLER
Bursa Zonguldaklılar Derneği Başkanı Abdullah Kavşur ve Başkan Yardımcısı Selahattin Yıldırım’da diyor ki; “Dernek 2012 yılında Bursa Osmangazi Panayır Mahallesinde kuruldu. Halen 780 üyemiz bulunmaktadır. Amacımız Bursa’da yaşayan hemşehrilerimize yardımcı olmak. Bu güne kadar üyelerimizin bakmakla yükümlü olduğu 65 cenazemizi memlekete götürdük. Her bir cenazemizin derneğe maliyeti 1500 TL civarındadır ama maliyeti bizim için ikinci planda. Üyelerimizi acı günde de tatlı günlerinde de yalnız bırakmıyoruz. Düğünlerinde, nişan ve sünnet merasimlerinde dernek adına küçük ama anlamlı nakdi yardım yapıyoruz. Bu güne kadar 102 düğün, 75 nişan, 27 sünnet merasimine katıldık. 4 defa kültürel ve dayanışma gecesi düzenledik. Bir defasında Çaycuma’mızın yetiştirdiği değerli sanatçılarımızdan Sayın Ayşen Köktürk ve ekibi bizi kırmayarak katıldı. Kendisine minnettarız.3 defa hemşehrilerimizi Çanakkale Şehitliği’ne götürdük. Ulaşımda Bursa Büyükşehir Belediyemiz destek verdi. Her yıl Bursa’nın üyelerimizin ikamet ettiği Emek Köy, Vakıf Köy, Yavuz Selim, Panayır gibi muhtelif yerlerinde iftar veriyoruz. Her yıl Ulu Camide aşure dağıtımı, kutlu doğum haftası kutlaması yapıyor, Mart ayını ilk haftasında maden şehitleri adına mevlit okutuyoruz. Bunun gibi güzel etkinliklere devam ederken bundan sonra ki en önemli AMACIMIZ; Bursa kent merkezinde “Zonguldak Konuk Evi “açmak. Neden Konuk Evi? Zonguldak’tan gelen misafirlerimizin kolay ulaşımına ve kendilerine yardımcı olmak, üniversiteye gelen öğrencilerimizi yardımcı olmak, Zonguldaklı iş adamlarının Bursa’da eli, kulağı olmak, Zonguldak Kültürünü Bursa’da yaşatmak ve unutturmamak. Zonguldak’a kültürel gezi düzenleyip memleketini unutturmamak, Bursa’da Zonguldak günleri düzenlemek. Bursa’da yaşayan hemşehrilerimizin derneğimize üye olmalarını, üye olmasalar bile derneğimizle iletişim içinde olmalarını bekliyoruz.”
Bursa’da Zonguldaklıların sesi ve yüreği olma ve insani değerler adına yaptıkları, yapacakları bütün çalışmalarından dolayı hemşehrilerimizi kutluyor ve tebrik ediyoruz. Bursa’da yaşayan Zonguldaklıları derneğin çalışmalarına destek vermelerini tavsiye ediyoruz. Saygı ve sevgilerimle.
Haber Okunma Sayısı :
4434