Çaycuma’da Turizm Haftası nedeni ile etkinlik düzenlendi.

Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi’nde Perşembe Filiz –Rıfat Güpgüpoğlu Çok Programlı Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan programa; Kaymakam Serkan Keçeli, Belediye Başkan Yardımcısı Körpüş Mısırlı, İlçe Emniyet Müdürü Ferdi Kuyu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Özdemir, Çaycuma MYO Müdürü Yrd. Doç. Hikmet Yazıcı, Halk Eğitim ve Akşam Sanat Okulu Müdürü Oktay Aksoy, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Hotlu, daire ve okul müdürleri ile öğrenciler katıldı.

BEÜ Çaycuma Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Neşe Köktürk, açılış konuşmasında Zonguldak’ın turizm değerlerine yer verdi.

Turizm çeşitlerini Ekoturizm, Mağara Turizmi, Yayla Turizmi ve Dağcılık, Botanik Turizmi, Fauna Gözlemciliği, Kuş Gözlemciliği, Akarsu Turizmi, Bisiklet Turizmi, Kültür Turizmi, Gastronomi Turizmi, Etkinlik Turizmi, İnanç Turizmi olarak anlatan Köktürk; “Dünyada her yıl 1,5 milyar insan turizm amacı ile seyahatlere çıkmaktadır. Yıllık % 3 artışla her geçen gün biraz daha büyümektedir. Dünyada en fazla turist çeken ve bekleyen kıta Avrupa kıtasıdır. Dünyada ilk 10’na baktığımızda en çok turist çeken ülkeler Fransa, ABD, İspanya, Çin, İtalya ve Türkiye’dir. Türkiye dünya turizminde 6. sırada yer almaktadır. Gelir açısından ise 1. sırada yer almaktadır. Eko turizm; doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak; korumayı destekleyen, az sayıda turistle yapılan ve yerel halka sosyo-ekonomik fayda sağlayan, bozulmamış doğal alanlara çevresel açıdan sorumlu seyahat ve ziyaretlerdir. Eko turizm doğanın ve ekolojik dengenin korunması, taşıma kapasitesi sınırlarının aşılmaması ve yerel halka gelir sağlama konusunda ısrar etmektedir. Ekonomik ve ekolojik verimlilik bir arada gerçekleştirilmektedir. Yöre halkında doğanın korunmasına yönelik bilinçlenme oluşturmaktadır. Turizm sektörü içinde hızla gelişen bu turizm şekli özellikle eğitim seviyesi yüksek, 35-54 yaş grubunda, doğal yaşama- kültüre- gastronomiye ilgi duyan, çevre duyarlılığı ve gelir seviyesi yüksek turistlerce tercih edilmektedir. Oluşumu milyonlarca yıl süren mağaralar tarih öncesi çağlardan beri, insanların yoğun ilgi alanı olmuştur. İnsanlığın başlangıcında barınak ve sığınak amacıyla zorunlu olarak kullanılan mağaralardan 18.YY’dan sonra turistlik ve bilimsel amaçlarla yararlanılmaya başlanmıştır. Türkiye’de 20.000’den fazla mağara bulunabileceği öngörülmektedir. Bunlardan 800’ü MTA, 450 tanesi değişik kulüp ve derneklerce olmak üzere 1250’si incelenmiştir. Yayla turizmi ve dağcılık; Anadolu kültürünün ve geleneksel yaşantısının önemli bir parçası olarak yaylalar, doğal güzellikleri, otantik yaşama biçimi, kirlenmemiş havası, manzarası, bozulmamış habitatı, sessizliği ve diğer çekicilikleri ile her zaman çekim merkezi olma özelliğini korumuştur. Botanik turizmi, Farklı bitki (flora) çeşitlerini ve coğrafi özellikleri incelemek ve izlemek amacıyla yapılan bir turizm şeklidir. Türkiye’de bitki çeşitlerinin fazla olması botanik turizmi için oldukça elverişli alanlar sağlar.. Türkiye bitki örtüsü açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Avrupa’nın tamamında tür sayısı 12000 dolaylarında iken Türkiye’de 9000 civarındadır. Bu türün yaklaşık 3000 tanesi endemik türdür. Kuş gözlemciliği; Doğayı kuşların gözünden tanımayı sağlayan ve son yıllarda bütün dünyada hızlı bir gelişme gösteren ornitoloji; kuşları daha yakından tanımak ve davranışlarını tespit etmek için doğal ortamda gözlemlenmesi şeklinde tanımlanmaktadır. Farklı habitatları, sulak alanları ile kuş göç yolu güzergâhında olan Türkiye 468 kuş türü ile Avrupa’da birinci konumdadır. Türkiye’de yaşayan 468 kuş türünden 280 tanesi Zonguldak’ta yaşamaktadır. Daha çok Mayıs ve Eylül aylarında özellikle de Filyos çayının Karadeniz’e döküldüğü Sazköy çevresinde çok sayıda ilgi çekici kuş türleri kaydedilmektedir” dedi.

Öğrencilerin hazırladığı halk oyunları, maniler, türküler ve resim sergisinin ardından etkinlik sona erdi.

Haber: EKSPRES